DEPREM SONRASINDA BLOKLAR ALTINDA KALIR VE SIKIŞIRSAM YARDIM
ULASINCAYA KADAR NE YAPMALIYIM ?
1999 Büyük Marmara Depremi’nden sonra ülkemiz gündemine giren kitlesel yaralanmalar ve
korunma önlemleri üzerinde bir çok çalısma yapılmıstır. Özellikle zarar azaltıcı önlemler ve
deprem sonrası gerçeklestirilen saglık hizmetleri konusunda bilimsel çalısmaların sayısı
giderek artmaktadır. Çalısmaların çogu afet öncesi ve sonrası döneme ait sürdürülmektedir.
Depremlerin en sık karsılasılan afet potansiyeli oldugu ülkemizde “Beton bloklar altında
kalan kisilerin ne yapmaları gerektigi” konusu gözden kaçmaktadır. Bu çalısmada konu
üzerinde çesitli ulusal ve uluslar arası elektronik posta öbeklerinde paylasılan görüslerin
derlemesinden olusturulmus düsünceler sunulmustur.
Dr Mehmet ERYILMAZ
30 Aralık 2005 Ankara
GiRiŞ
Depremler, ülkemiz cografyasında kitlesel yıkımlar ve can kayıplarının en sık gözlendigi afet
potansiyelleridir. Yüksek deprem potansiyeli riskine sahip gelismiş ülkelerde alınan zarar
azaltıcı ve yapısal önlemler koruyucu çalısmalar içindeki en etkili rolü üstlenmektedir.
Ekonomik, kültürel, entelektüel ve organizasyonel uzun soluklu planlama ve uygulamalar
sonrasında elde edilecek güncel hazırlıklar o popülasyonun yerel yanıtındaki basarının
etkinligini olusturacaktır. Yerel ve destek yanıt içindeki tüm odaklanmaların arama kurtarma
ve tahliye esaslarında oldugu görülmektedir. Oysa spektrumun gerçek baslangıç noktası olan
yasamla mücadele safhası en önemli ilk basamaktır. Bu mücadeleyi veren bireyin kisisel
eylem planına yönelik kaynaklar ve uyarılara sık rastlanmamaktadır. Toplumların afet önleme
bilinçlerini kısa vadede gelistirmek için ise kisisel eylem planlarından baslanmalıdır. Kisisel
eylem planı olmayan bireylerin aslında etik açıdan kurumsal, ulusal ve global yanıtı
sorgulama haklarının da olmaması gerekir. Kisisel deneyimlerin paylasılmadıgı, alınan
derslerin irdelenmedigi, olay sonrası analitik bir incelemenin yapılmadıgı olagan dısı
durumların; insanlıgın yeni bir tehdit karsısında güçlenmesine yardımcı olamayacagı
degerlendirilmektedir.
Bu çalısma Ekim 2005 tarihinde Sıgacık Körfezi açıklarında (Seferihisar/_zmir -
TÜRKiYE)’de yasanan 5.7, 5.9 ve 5.4 ölçeklerinde bir seri deprem ve yüzlerce artçı
sallantıların ardından hazırlanmış ve internet ortamındaki ilgili bazı elektronik posta ileti
öbekleri olan trauma, emergency management, travma, afettr, aciltip, Aciltip-Turkiye, sayumke
ve ankaraaciller iletisim gruplarına gönderilerek sorulan “Degerli Grup Üyeleri,
herhangi bir deprem sonrasında beton bloklar altında kalır ve sıkısırsam bana yardım
ulasıncaya kadar ne yapmalıyım ? Düsünce akısım nasıl olmalı ? Sesimi ne kadar duyurmaya
çalısmalıyım ? Enerjimi ne kadar harcamalıyım ? Solunum sayımı nasıl kontrol etmeliyim ?
Düsüncelerinizi ve katkılarınızı merak ediyorum.” Sorularına farklı kisiler tarafından verilen
yanıtlar ve paylasılan deneyimlerin derlemesi ile olusturulmustur.
Çalısmada 20 Ekim 2005 tarihinde internet ortamındaki ilgili elektronik posta ileti öbeklerine
gönderilen ; “Degerli Grup Üyeleri, herhangi bir deprem sonrasında beton bloklar altında kalır
ve sıkısırsam bana yardım ulasıncaya kadar ne yapmalıyım ? Düsünce akısım nasıl olmalı ?
Sesimi ne kadar duyurmaya çalısmalıyım ? Enerjimi ne kadar harcamalıyım ? Solunum
sayımı nasıl kontrol etmeliyim ? Düsüncelerinizi ve katkılarınızı merak ediyorum.” seklindeki
beş ayrı sorulara verilen yurt içi ve dısı yanıtlar derlendiginde asagıdaki metin ortaya
çıkarılmıstır.
Enkaz altında sağ kalan kisiye nasıl davranması gerektigi bildirilirken toplumun tümüne
"enkaz altında kalınca söyle yapın" demek; çogu kiside gerçek anlamda bilgiye ve davranısa
dönüsmeyebilecegi için sakıncalı olabilir. Enkaz altında kalma düsüncesini sıradanlastırmak
toplumda çeliskili duygular yaratabilir."Hepimiz depremde enkaz altında kalacagız" gibi
yanlış bir duyguya neden olabilir. Bu nedenle aktarılan bilgiler kuskusuz konuya sogukkanlı
ve özel bilgilenme istegiyle yaklasanlar için yararlı olacaktır. Özellikle agır arama kurtarma
ekipleri ve ekipmanları ulasıncaya kadar mahalle içinde örgütlenen hafif arama
kurtarmacıların enkaz altında kalanlara yardım edebilmeleri için yarar saglaması
hedeflenmektedir(4). Enkaz tecrübesi olanlar klastrofobinin ne demek oldugunu iyi bilirler.
Bu, enkazdan çıkan bir insanı hastanede ameliyat etmeye benzemez. Hastane
ameliyathanesinde her gün yaptıgınız rutin bir isi o günde yeniden yaparsınız. Sizden öncesi
ve sadece biliniyorsa (çogunlukla bilinmez) travmanın mekanigi ile ilgilenirsiniz. Profesyonel
anlamda günlük isinizi yaparsınız. Ancak enkaz altından bir yaralıyı çıkarttıktan sonra
etkilenirsiniz. Günlerce ve haftalarca kafanız bu duygular ile mesgul olur. Hatta saplantıya
dönüsür. Yasadıgınız her yeni depremde nefes alamaz, bunalır ve daralırsınız. Büyük bir
depremden sonra böyle çok sayıda insanın oldugunu bilir ve çaresizlik içinde çırpınırsınız(5).
Burada, kurtarma ekip üyelerinin birçogunun , deneyimli ve hazırlıklı degillerse ruhsal
açıdan depremin “gizli kurbanları” arasına katılacagından ve posttravmatik stres
bozuklugundan nasibini alabilecegi de unutulmamalıdır(12).
ste burada anlam kazanır sorular. Ne tür bir enkazda kaldıgımızla, enkaz altındaki yaralanma
ve üzerimizde bir yük bulunup bulunmaması ile dogrudan ilintili bir durumda ne
yapacagımıza dair bir yol haritası belirlememiz gerekir. Soruna çözüm üretmek gerekir(10).
SORU
leti öbeklerinde karsılasılan soruları yanıtlamak çok kolay degildir(6), ilginçtir(8). Maalesef
çok degisken yanıtlar verilebilir. Kesin bir yanıt verebilmek ve özlü bir söz söyleyebilmek
çok güçtür(8). Sorunun yanıtı aslında empati de yatmaktadır(14).
DURUM
Bunu kisisel olarak deneyebilirsiniz. Kendinizi dar karanlık soguk, basınızı bile
oynatamayacagınız, gögüs kafesinizin güçlükle hareket ettigi bir yere sıkıstırın, mesela
esinize üstünüze yavaş yavaş evin büyük esyalarını yıgmasını söyleyin ve belli aralıklarla
üzerinize kum ve insaat tozu döksün. Hatta vücudunuzun bazı uzuvlarında siddetli agrılar
oldugunu hayal edebilirsiniz. _klimin etkilerini merak ediyorsanız, bunu balkonda yapın ve
bütün geceyi dısarıda geçirin. Hatta, komsularınızın ve ailenizin diger fertlerinin iniltilerini ve
ceset kokularını da tabloya ekleyebilirsiniz. Burada olabildigince uzun bir süreye odaklanarak
günlerce aç ve susuz hayatta kalmanız gerektigini düsünün. Ne tarafınızda ezilme varsa
oranızda korkunç bir agrı olacaktır(5). Hareketsizlik ve ezilme daha sık nefes almanıza neden
olacaktır. Çünkü ezilen bölgede doku içine sıvı kaçısıyla su ve enerji kaybı baslayacak ve
ihtiyaç duyulan oksijen konsantrasyonu ortamdaki toz nedeniyle yetersiz olabilecektir(6).
DÜSÜNCE
Durum geçen her dakika kötülesebilir. Düsünce akısın yavaslar ve pek bir sey düsünemez
hale gelebilirsin(6). Bir süre sonra zaman mefhumunu yitirmek söz konusu olur(10).Yeter ki
hayatta kalın ! Sıkın disinizi(16). Olagan dısı durumlarda, uçak kazaları ve dagcıların dogada
kaybolma sürecinde hayatta kalanların ortak özelliklerinden biri, soruna odaklı
düsünmeleridir. Yani kisinin afetten sonra sorunu tam olarak tanımlayıp, bu durumdan
kendisini ve yakınlarını nasıl kurtaracagını düsünmesindedir basarının sırrı. Basarısız
olanların ise ortak özelligi nerede hata yaptıklarını düsünmek ve panige kapılmaktır. Bu ikinci
durumda olusan negatif enerji, kisilerin yasama tutunmalarını zorlastırır. Bir enkaz altında
sıkısma durumunda, herhangi bir çıkış ve kaçış olamayacagı için, sadece hayatta kalmaya
odaklanmalı, basarabildigi kadarıyla kisi nefes alısını ve harcadıgı enerjiyi kontrollü
harcamalıdır(5).
SAKiN OLMAK
“Ben ne yaparım ? ” diye kendimize sormak gerekir(11). "Sanırım önce sakin olmalısın"
yanıtı mantıklıdır. Sagın solun kanıyorken, belki yanında sevdigin biri sessizce yatıyorken,
açken, susuzken, umutsuzken nasıl olacak bu ? Kolay bir islem degildir. "Sakin olma"
durumu önceden bir yere kadar ögrenilebilse de isin temeli düsünce akısını duruma göre
düzenleyebilmektir. Pek çok farklı duygunun etkisi altında olabilirsin; öfkeli, çaresizlik,
üzüntü içinde(12). Ama mutlak ve mutlak sakin olmalısın(13). Bizi bulabilmeleri için gerekli
sürenin ne kadar olacagını bilemedigimiz bir ortamda sakin olmaya çalısmak yasamsal
enerjimizi ekonomik kullanmak çok önemlidir(10). Bu nedenle öncelikle sakin olmak ve
bagırmamak gerekir(2,4,8,9). Sakin olmak; birisi seni kurtarıncaya kadar nefesini ve enerjini
kontrol etmene ve onları tasarruflu kullanmana yardım edecektir(2)
Sakin olup neler yapabileceginizi düsünün(15). Klostrofobisi olan birisi bunu basarmak için
büyük mücadele vermek durumunda kalabilir(9) Ancak iki sayı müddetince burundan derin
bir nefes alıp, dört sayı müddetince agızdan verecek sekilde tempolu olarak solunum
düzenlenebilir(13).
HAVA YOLU VE HAVA
Agzın ve yüzün toz-toprak içinde olabilir. Nefes almak oldukça güçlesir. Sesini çıkartmak bir
sorun olabilecektir. Boguluyor hissine kapılabilirsin. Kımıldayamayabilirsin(6). _ste bu
durumlarda bir elbise ya da tisört parçası ile havadaki muhtemel toz parçacıklarından
kendinizi korumak uygun olacaktır(8). Toz toprak içinde iseniz agzınız ve burnunuzu
temizlemeye çalısabilir ve üstünüzdeki tshirt ya da fanilayı bir maske gibi agzınıza
gerebilirsiniz(11). Eger sıkısmış iseniz; üzerinizdeki bir bez mendil, bandana ya da esarpla
bogazınızı kapatmalısınız. Depremler için olusturdugunuz kisisel afet planı geregi bu
malzemeler mutlaka cebinizde bulunmalıdır(1). Agız ve burnunuza toz kaçmış olabilir. Bu
nedenle nefes alırken toz yutmamaya dikkat etmeniz gerekir(4). Vücudunun havaya ihtiyacı
olacak solunumunu kontrol etmeye çalısmalısın(8,10). Mümkün oldugunca yavaş soluk alıp
vermeye çalısılması gerekir(11) Nefesinizi kontrol etmeye çalısın. Yavaş ve derin olmayan
solunumlar yapmaya çalısmalısın(15). Birisi senin yerini buluncaya kadar nefesini kontrollü
kullanmalısın(1). Yıkıntı altında kalmıs insanlar için toz meselesi çok önemlidir(5).
YARALANMA
Dikkatini bir noktaya toplayıp bir yerinin yaralanıp yaralanmadıgını kontrol etmelisin(8,9,13).
Etrafını kontrol et. Küçük kesifler yap. Ayaklarını ve ellerini kontrol et. Karanlık ortam
aydınlıga dönüsmedigi sürece kendini ve etrafında ne oldugunu bilmedigin herhangi bir seyi
sakın oynatma(8). Tüm bedenini yoklayıp, o kosullarda mümkün olabilecek en rahat
pozisyonu almaya çalıs(11). Meditasyon biliyorsan nabzını yavaslatmaya çalısabilirsin(11).
Fazla enerji harcamayın. Kırık veya çıkıgınız varsa pozisyonunuzu gerekmedigi sürece fazla
degistirmeyin(4). Özellikle bir yerinde kanama olup olmadıgını kontrol edin(8). Kan
dolasımını desteklemek için küçük hareketlerle ayak ve ellerinizi hareket ettirin(4). Yaralı
iseniz yaralanmanın yerini tespit ve yarayı kontrol etmelisiniz. Bir çok nedenle yasamı tehdit
eden ciddi kanamaları oldugu halde fark edilemeyen travma olgularına sık rastlanılır(8). Bu
nedenle dikkatli olunmalıdır. Kırık ya da baska travmalar nedeniyle çok agrınız varsa, oto
hipnoz yapmaya çalısabilirsiniz. Bir yandan da özel bir egitimle ögrenmiş iseniz
endorfinlerinize salgılanma komutu verebilirsiniz. Bu yazılanları tebessümle okuyanlar
olabilir. Ama bedenimizin, zihnimizin sözünü çok daha iyi dinlediginden emin olabilirsiniz.
(11).
BEKLERKEN
Sarsıntı geçtikten sonra kendini kontrol et. Seni koruyacagına inandıgın bir seyin altında
kalmaya çalış ki yeni bir sarsıntıda ezilme(1). Daha sonra sorunu net olarak tanımlamak ve
odaklanmak gerekir. Yaralı mısın ? Kaçıncı kattasın ? Üzerinde kaç kat var? Size kim
ulasabilir? Hangi yolları deneyebilirsin ? Su anda saat kaç ? Apartmanda baska kimler olabilir
? Kimler hayatta olabilir? Bu saatte binanın hangi tarafında olabilirler? Evdekiler nerede
olabilir ? Hayattalar mı ? Size ulasabilirler mi ? Bina nasıl çökmüş olabilir ? Diger potansiyel
tehlikeler nelerdir ? Su, elektrik kaçagı, gaz kaçagı olabilir mi ? Profesyonel kurtarma
ekiplerinin size ulasması kaç gün sürebilir ? (5).
ÖZDUYUM
Öncelikle düsünebilecek durumda oldugunuz için sansınıza sükredin. “Yasam çok güzel,
buradan da sağ salim çıkacagım” diye düsünün. Düsünce olarak yasamında gerçeklesmiş
güzel olayları bir film seridi gibi gözünün önünden geçir ve onların olumlu enerjilerinden
tekrar yararlanın. “Ben güçlüyüm, bunun da üstesinden gelecegim.” diye kendinize telkinde
bulunun. Uyumamaya, zihninizi açık tutmaya çalısın(11). Kurtarılmayı beklerken dua etmek
güzel bir seydir. Düsüncelerini kontrol etmene yardım eder(1,8,11). Bu esnada sevdigin birini
düsün ve onları tekrara görecek olmanın ne kadar güzel bir sey oldugunu hatırla(1). Her
zaman kurtulacagım diye kendinize telkin verin(15).
YARDIM iSTEMEK
_lk panik atlatıldıktan sonra olabildigince yavaş soluyarak hem sakin olmaya hem de oksijeni
yeterli kullanmaya çalısılmalısın. Herhangi bir ses duydugumda bir yerlere vurabiliyorsan
düzenli vuruslar yapmalısın(9). Orada kimse var mı diye seslenirlerse sesini duyurmaya ya da
kımıldayabiliyorsan bir seylere vurarak ya da sürterek ses çıkarmaya çalısmalısın. Bagırmakla
enerji harcamak dogru degildir(11). Üzerinizdeki beton bloklar üstünde çalısıldıgını
duyarsanız o gürültü içinde bagırmaktansa sessiz kalın ve ekiplerin enkaz altını kontrol
etmeleri için ara vermelerini bekleyin(15). Bir kaç saatten önce etraftan sana yardım
gelmeyecegine göre hemen sesini duyurma çabasına girmemek en iyi davranış olacaktır(6).
Bagırmak dısarıda sizi arayan ya da tesadüfen oradan geçen biri yoksa bosuna enerjinizi
tüketmek anlamına gelecektir(5). Arama kurtarma ekiplerinin elindeki malzemelerin oldukça
gelismistir(16). Bina içinde canlı var ise büyük olasılıkla sizi bulacaklardır(12,16).
Bagırmanıza veya sesinizi duyurmaya çalısmanıza gerek yok(16). Bir baska ve çok önemli
yardım çagrısı ritmik ses çıkartmaktır. Sesinizi kullanmak yerine ritmik bir sekilde bir kaya ya
da baska bir objeye vurmayı deneyebilirsiniz(13). Ritmik bir "ses" çıkarmanız yeterlidir.
Ritmik ses çıkarabilen tek canlı insandır. Yere ritmik bir sekilde vurabilirsiniz(16). Düdük bir
diger önemli yardım duyurma aracıdır. Üzerinizde tasıyorsanız, dısarıdakilere sesinizi kolayca
duyurmanızı saglayacaktır. Dısarıyı dikkatle dinleyerek bir ses duyuldugunda bagırmak
yerine ara ara düdük çalmak daha akıllıca olacaktır(1,5,11). Acil durumlarda kullanmak üzere
çantanızda veya anahtarlıklarda daima düdük bulundurulmalıdır(1).
Bu nedenle çevredeki muhtemel sesleri dinlemek gerekir. Bir seyin yer degistirme sesini,
insanların seslerini, muhtemelen arama kurtarmacılarına ait çalısmaların seslerini ancak sessiz
bir ortamda daha iyi duyabilirsin. Bu nedenle seslere sakince ve çok bagırmadan yanıt
vermeye çalısmalıdır. Eger çok yakınında yaralı baska birileri varsa onlara güven vermeye
çalısmalısın. Eger arama kurtarmacılar bagırıyor ve sesleniyorlarsa onların dikkatini çekmeye
çalıs. Bunu bagırarak yapabilirsin ancak hava tozla dolu ise bunu yapmak çok zor olabilir. Bu
nedenle ritmik bir sekilde bir parça çubuk, kaya parçası ya da baska bir seyle vurmak uygun
olacaktır. Üç kısa, üç uzun ve tekrar üç kısa vuru Mors alfabesinde SOS anlamını verir. Bunu
duyan ve bilen birisi ritmin bir insan tarafından yapıldıgını anlayacaktır(8).
Tabi bu enerjinizin mevcut oldugu ilk günlerde geçerli, enerjinizin tükendigi ya da sesinizin
çıkamayacak kadar yaralı oldugu ya da bir kaç kat göçügün altında kaldıgınız durumlarda
ne yapacaksınız ? _ste bu durumdaki en önemli nokta umutsuzluga kapılmamak noktasıdır.
Çok kritik bir olaydır. _lk saatlerde tek ümidiniz, komsularınız ya da sizi aramaya gelen
hayatta kalan arkadaslarınız olacaktır(5). Sürekli bagırıp yardım istersen yorulacak ve bir süre
sonra gücün kesilerek sesini çıkaramayabileceksin(1). Bu nedenle sizi aramaya gelen varsa ve
dısarıdan size sesleniyorsa acele etmeyin. Dısarıdan bagıranların seslerinin kesilmesini
bekleyerek sesinizi sessizlik içinde verin (4,14). Genel yaklasımınız bagırmak yerine bir
seyleri vurarak varlıgınızı duyurmak olmalıdır(4). Bir kaç gün dayanırsanız mutlaka sizi
aramaya gelen birileri olacaktır. Bu durumda ona sesinizi duyurmanız gerekecek(5). Eger
etrafınızı görüyorsanız, bulundugunuz yeri ve pozisyonunuzu arama kurtarmacılara iyi
anlatın(4). Ancak, kurtarmanın geciktigi günlerde yaralıların çogunun bilinç bulanıklıgı içinde
olacaklardır. Kendini ifade etmeye çalısan ve bunun için ritmik olarak bir tası duvara ancak
sürtebilen ve enkazdan ancak bu sekilde kurtulabilen yaralılar olmustur(5).
iLAÇ VE MALZEME
Önceden kisisel eylem planı yapmış isen ve enkaz altında bu çantana ulasabilmiş isen sise ile
su, pansuman malzemesine ulasmalısın. Eger var ise yurt dısında satılan oregano yagı içeren
dogal tabletlerden enkaz altında kaldıgın her bir kaç saat için bir tane yutmalısın. Maruz
kaldıgın travmaya baglı abrazyonlar, kesikler, ezilmeler ve sıyrıkların korunmasında yararlı
olur. Bu durumlarda yaralı cildini enkaz altından kurtuluncaya kadar zeytin yagı ve oregano
yagı ile korumaya çalısmalısın. Yeterince varsa zeytin yagı tabletlerinden yutmalısın. Bir
oregano tableti ve agzına kapatacagın bandana enkaz altında sana saglanabilecek en iyi
koruyuculugu olusturacaktır. Yurt dısı amerikan kaynakları kisisel eylem planlarında kisilerin
afet çantalarında oregano ve zeytin yagı tabletlerinin bulundurulmasını önermektedir(1).
Temel afet bilinci egitimleri, kisinin evin belli noktalarına bir miktar yiyecek, su, düdük ve el
lambası bırakmasını öneriyor. Her zaman pratik sonuçları oldugunu düsünülemez. Bunlar
ancak kisinin yakınında ya da yatagının yanında bulunması durumunda onların daha uzun
süre hayatta kalmasını saglayacaktır(5). Enkaz altında iken etrafınızda isinize yarayacak
malzeme olup olmadıgını gözden geçirmelisiniz(12).
iDAME
_lk anda geçirecegin tereddütlü anları geride bıraktıgında izlemiş oldugun eglenceli filmleri
sanki tekrar izliyormusçasına aklından geçirebilirsin. Kendine olumlu yönde telkinde
bulunabilirsin. Gündelik yasamda bir hobin varsa sanki onu uyguluyormusçasına her
asamasını beyninde gerçeklestirebilirsin. Yemek saatlerini düsünür, gözünde her ögünü
atlamadan sanki gerçekte yemek yiyormuş gibi canlandırabilirsin(10). Uzun süre susuz
kalırsanız idrarınızı içmek size ek süre kazandırabilir. Yerinizin tespiti ve size ulasılması uzun
süre alabilir. Bu nedenle enkaz altındayken sürenin uzaması size daha da dayanılmaz hale
gelebilir. Her ne pahasına olursa olsun sabrınızı ve yasama isteginizi kaybetmeyin(4) Günler
sonra enkazdan sağ kurtulan kisilere bakıldıgında hepsindeki ortak özellik su bulunan bir
alanda sıkısmış olmalarıdır. Bu nedenle banyo ve mutfak daha avantajlı yerlerdir(16).
Yanınızda radyo, cep telefonu gibi iletisim araçları varsa onları aralıklı olarak çalıstırın ve
dısarıdan haber almaya çalısın(15). Hangi çıkış yolunun uygun oldugu, senin sıkısık kalıp
kalmamanla dogrudan iliskilidir. Depremlerde en tehlikeli yerlerin özellikle üst katlar
oldugunu unutmayın. Bir süre sonra su en önemli ihtiyaç olacaktır(8). Japonya’da çöken bir
alısveriş merkezinde enkaz altında kalan bir ve uzun bir süre kurtarılamayan kisi arama
kurtarma çalısmaları sırasında tozları indirmek için kullanılan suları çevresinde buldugu
kumas parçaları ile emdirerek kullanıp hayatını sürdürmeyi basarmıstır(10).
KURTARILMA ESNASI VE SONRASI
Unutulmaması gereken bir önemli konu da arama kurtarma ekiplerinin size ulastıgı zaman
kendinizi bırakmamanız gerektigi konusudur. Sizi enkazdan çıkardıkları zaman kendinizi
bırakmamalısınız. Ta ki bir hastane veya acil durum merkezindeki klinik ortama ulastırılıp
tıbbi destek alana kadar bu kriz ani psikolojinizi ayakta tutmalısınız. Çünkü enkazdan
çıkarılmış olmanız yeterli degildir. Vücudunuzun normal kosullardaki haline dönmesi için
destek almanız gerekebilir ve bu destek sonrasında ancak hayati faaliyetleriniz için gerekli
fonksiyonları yerine getirebilir hale gelebilirsiniz. Post-travmatik stres bozuklukları
sendromlarının olabilecegini bilmemiz çok önemlidir(10).
EK BiLGi VE ÖNERiLER
Umarız kimse bir gün yukarıda önerilen durumlar ile karsı karsıya kalmaz ve umarız bunları
kimse yapmak zorunda kalmaz(9,14). Umuyoruz çünkü, afet sonrası hayatta kalmak veya
yasamı yitirmek seçenekleri; var olan yapı stogumuz göz önünde bulunduruldugunda
kontrolümüz dısında gibi görünüyor. Öncelikle gündelik hayatımızın içine bir deprem
ülkesinde yasadıgımız düsüncesini canlı tutmalıyız. Bu durum eger imkanlarımız buna
elverirse bulundugumuz ev ve isyerimiz gibi çok saatlerimizi geçirdigimiz yapılarımızın hem
yapısal hem de yapısal olmayan risklerini azaltmak yolunda bizlere caba harcamayı ve afet
sonrası riskleri minimize etmeyi saglayacaktır. _lçe Sivil Savunma Müdürlüklerinin,
internetten ulasılabilecek olan Bogaziçi Üniversitesi Deprem Arastırma Enstitüsünün Afete
Hazırlık Egitim biriminin vermekte oldugu egitimleri alarak bilinçlenmemizi ve afetler
konusunda kendimizi gelistirebilmemizi saglar. Varsa mahallemizdeki konu ile ilgili çalısma
yapan gruplarla birlikte çalısmak, mevcut riskleri ögrenmek konusunda çok önemlidir. Bu
egitimlerden birinde bir yaslı enkazzedenin davranısına örnek verilir: Bu yaslı afet sonrasında
enkaz altında beklerken, arama kurtarmayı yapan ekip çalısmaya basladıgı anda gürültü
oldugunu ve o sırada bagırdıgını; dinleme yaparken ise herkes gitti zannederek sustugunu
belirtmistir. Halbuki dısarıdaki seslerin minimuma indirildigi dinleme asaması enkaz altında
bulunan kisilerle ilgili yönlendirici ve hayati bir bilgidir(10).
insan olmanın geregi bireysel, sosyal ve kurumsal sorumluluklarımız vardır. Bu nedenle
önlemlerimizi almanın ne denli önemli oldugunu anlamak için enkaz altında kalmamıza gerek
yoktur. Bunu anlamak için herhangi bir olagan dısı durum sonrasında ayak veya ellerimizde
gerçeklesebilecek bir kanamanın dahi doktora ulasamamamız halinde ölümcül sonuçlara
götürebilecegini bilmemiz yeterlidir. Böyle bir zamanda insan kaynaklarının çok kısıtlı olması
ve size ulasmasının zor olması nedeni ile doktora gerçekten ihtiyacı olan bir sahsın yasama
hakkını elinden aldıgınızı bilmek bu önlemleri almak açısından bir sahsi sorumluluk bilinci
olusturmaktadır. Zamanımızın çogunu geçirdigimiz ortamlarda ev, isyeri ve okul gibi
ortamlarda yapısal olmayan esyaların sabitlenmesi bu yüzden önemlidir(10).
Ve hala bazı arama kurtarma faaliyetlerinde enkazın üstünde bir sürü insan çıkmaktadır.
Bunun asagıdaki yaralılar için avuç avuç toz yutması, bir beton parçasının hareketlenerek onu
öldürmesi anlamına geldigini ve kurtarma ekiplerinin hayatını tehlikeye attıgını maalesef hala
ögrenemedik(5).
Bir de acaba enkaza sıkısmamak için neler yapabilirim sorusu var ki sanırım bunun için çok
daha uzun konusmak gerek(5). Bogaziçi üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem
Arastırma Enstitüsü'nün Afetlere Hazırlık Egitim Programı'nı ve bu programa ait internet
sitesini ( www.iahep.org/ev/ ) incelediginizde Aile Afete Hazırlık Planı, Temel Afet Bilinci,
Yapısal Olmayan Tehlikelerin Azaltılması, Toplum Afet Gönüllüleri, Depreme Karsı Yapısal
Bilinç gibi bölümleri ve bunlarla ilgili egitimleri göreceksiniz. Çocuklara yönelik bir bölüm
de bulabileceksiniz. Desteklenmesi ve duyurulması gereken bir çalısmadır. Ayrıca bu konuda
bilmesi gerekenleri içeren basit bir baslangıç egitimini de uzaktan egitim seklinde isteyen
herkes alabilir(7).
SONUÇ
Toplumların olagandısı durumları afete dönüstürmemek için verdikleri ugraslar onların
medeniyet ölçülerinin göstergesidir. Uygar ülkeler yasanılan deneyimlerden çıkarttıkları
dersler dogrultusunda analitik çözümleme ve paylasım metodunu kullanarak sorunların
halledilmesindeki optimaliteyi yakalayabilecektir.
Enkaz altından, ilk müdahaleye, arama kurtarmadan yaralı tahliyesine kadar afet süreç
döngüsünün her asamasındaki acil saglık hizmetleri her yönüyle irdelenmeli ve yasanılanlar
yasanılacaklara ısık tutmalıdır.
Ülkemizde de olagan dısı durumların afete dönüsmeden giderilebilecegi günler dilegiyle.
TEŞEKKÜR